Sindirim sistemimiz için oldukça önemli bir yere sahip olan ve armut benzeri görünümündeki safra kesesi ile ilgili Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mahir Kırnap, “Safra kesesi hastalıkları büyük oranda şikayete neden olmadığı için uzun yıllar boyunca fark edilemeyebilir” diyerek uyarılarda bulundu.
“KARACİĞER DOĞRUDAN YA DA DOLAYLI ETKİLENİR”
Hastalığı işaret eden bulgulardan yola çıkılarak çeşitli görüntüleme yöntemleri ile tanı konulabildiğini aktaran Doç. Dr. Mahir Kırnap, “Safra kesesinde ortaya çıkan pek çok hastalık, karaciğerin çalışmasını doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. Dolayısıyla tanı için ilk olarak karaciğer fonksiyon testleri uygulanır. Kanda, karaciğer fonksiyonlarını gösteren ALT, AST, GGT ve ALP enzimlerinin yüksek olması, karın ağrısı, ateş, sarılık gibi diğer bulgularla birlikte değerlendirilir. Çoğunlukla bu bulgular tanı için yeterlidir. Ancak bazı durumlarda direkt karın grafisi, batın ultrasonografi, MRKP ve bilgisayarlı tomografi gibi ileri görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir” dedi.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Doç. Dr. Kırnap, safra kesesi hastalıklarının tedavisi ile ilgili vermiş olduğu bilgilendirmelerde, “En çok tercih edilen yöntem, hastalıklı kesenin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. İltihaplı safra kesesi hastalıklarında ameliyat öncesinde belirli bir süre antibiyotik tedavisi gerekir. Mevcut enfeksiyon, medikal tedavi ile kontrol altına alındıktan sonra safra kesesi genellikle laparoskopik cerrahi yöntemi ile çıkarılır. Karın duvarında belirgin bir açıklık olmadan, birkaç küçük kesi ile gerçekleştirilen operasyon, safra kesesi ile ilişkili pek çok hastalığın tedavisi için en avantajlı yöntemlerden biridir” şeklinde konuştu.
“SAFRA KESESİ HASTALIKLARI ŞİKAYETLERİ ÇOĞUNLUKLA SİNDİRİM SİSTEMİ İLE İLİŞKİLİDİR”
Safra kesesi rahatsızlıkları hakkında da Doç. Dr. Kırnap, “Bazı hastalıklar uzun yıllar boyu hiçbir belirti göstermeyebilir. Bu nedenle safra kesesi hastalıklarını erken saptayabilmek için ortaya çıkabilecek tüm belirti ve bulgular hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir” dedi.
Kırnap, taşın safra kanalını tıkaması ile ortaya çıkan safra kesesi hastalığının belirtileri şu şekilde sıraladı:
- Ani ve hızlı ağırlaşan karnın sağ üst bölgesinde ağrı hissi
- Sırt ağrısı
- Sağ omuzda ağrı
- Bulantı, kusma
- İdrar renginde koyulaşma
- Açık renkli dışkı
- Aşırı gaz ve diğer sindirim problemleri
- İshal
KİMLER DAHA FAZLA RİSK ALTINDA
Kırnap, ayrıca hangi özelliklere sahip kişilerin daha fazla dikkat etmesi gerektiği risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:
- Kadın cinsiyet
- 40 yaş ve üzerinde olmak
- Aşırı kiloluluk ya da obezite
- Sedanter (hareketsiz) yaşam
- Gebelik
- Yağ içeriği zengin ürünler ile beslenme
- Yüksek kolesterollü gıdaları tüketme
- Liften fakir diyet
- Safra kesesi taşına dair aile öyküsünün bulunması
- Şeker hastalığı
- Orak hücreli anemi ve lösemi gibi kan hastalıkları
- Hızlı kilo verme
- Östrojen içeren oral kontraseptif (doğum kontrol ilaçları) kullanmak ya da hormon tedavisi görüyor olmak
- Karaciğer hastalıkları
SAFRA KESESİ AĞRISINA NE İYİ GELİR
“Rahatsızlık durumunda ağrıya ne iyi gelir” sorusunu da cevaplayan Kırnap, öneriler ile ilgili olarak “Safra kesesi taşları gibi safra kesesi rahatsızlıkları riskinizi azaltmanıza da yardımcı olacaktır” dedi ve sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kepekli tahıllar, sebzeler ve meyveler gibi lif içeriği yüksek yiyecekler yiyin. Sağlıklı yağları seçin. Örneğin zeytinyağı ve balık yağları. Şekeri yüksek, rafine karbonhidrat içeren veya sağlıksız yağ oranı yüksek yiyecekleri sınırlandırmaya çalışın. Kilonuzu koruyun. Yavaş yavaş kilo verin. Düzenli bir yemek programı tutun ve egzersiz yapın.”
ALINTI KAYNAK: https://www.sabah.com.tr/saglik/2023/02/27/safra-kesesi-hastaligi-uzun-yillar-fark-edilemeyebilir