İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 42. İstanbul Film Festivali’nde 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Fransız yazar Annie Ernaux ağırlandı.
Usta yazar, kendi yazdığı, oğlu David Ernaux-Briot ile yönettiği “Super-8 Yılları” adlı belgesel filmin gösterimi için festivalin konuğu olarak İstanbul’a geldi.

The Marmara Hotel Taksim’de yer alan Opera Salonu’nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Annie Ernaux, edebiyatı gerçek duyguların yansıtıldığı bir alan olarak tanımladığını söyledi.
Herr yazarın içinde yetiştiği toplumun kültürel değerlerine sorgulamalar yapabileceğini belirten Ernaux, duyguları bireysel ve toplumsal olarak ayırdığını, toplumun dayattığı hisleri ele alan kitaplar yazdığını söyledi.
Eserlerinde dar mekanları ve insan ilişkilerini güçlü bir şekilde ele aldığını aktaran usta yazar, dünya genelinde etkisini gösteren Kovid-19 salgınına ilişkin şunları kaydetti:

“Pandemi dönemi herkes gibi benim de hayatımda bazı değişikliklere sebep oldu. O dönemde Fransa’da insanlar kendilerini sıkıştırılmış hissettiler. Aslında bir bakıma bir boyun eğme dönemiydi. O dönemde bütün insanlar daha az insanın bu hastalıktan etkilenmesi için çaba gösterdi. Kendi çıkarlarını öncelemek isteyen insanlar da oldu ama bütün dünyanın uysallığı gündeme geldi. Ben o dönemi bir itaat ve kabul dönemi olarak tanımlıyorum.”

Annie Ernaux, edebiyatın ve sanatın topluma bir bakış sunan araçlar olduğu belirtip şöyle devam etti: “Bütün yazılanların siyasi olduğunu söyleyemeyiz ama her yazar bir sanat eseri üretirken kendini bir yerde konumlandırır. Sanat ve edebiyat sosyal yapıları değiştirmeye katkı sağlar mı? Bunu söyleyebileceğimizi pek sanmıyorum. Ancak biz sanatçıların yapması gereken bir bilinç yaratmaktır.”
Edebi eserlerin topluma etkisinin hemen görülemeyeceğinin altını çizen Fransız yazar, edebiyatın bir araç olduğunu unutmamak gerektiğini sözlerine ekledi.