Dr. Gülsüm Kartal Kahramanmaraş felaketinin, depremzedelerde yol açtığı psikolojik etki ve bölgedeki yaşantının getirebileceği sağlık problemlerini anlattı.
Türkiye, tarihinin en büyük felaketini yaşadı.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan büyük deprem 11 ilde yıkıma neden olurken, 41 bini aşkın vatandaş hayatını kaybetti.
Deprem anını yaşayan ve acı kayıplar veren vatandaşlarda ise psikolojik bozukluklar tespit edilebiliyor.
Ensonhaber.com sağlık yazarı Dr. Gülsüm Kartal, depremde ruh sağlığı konusunda değindi.
Bölgelerde yaşanan travmatik olaylar sonrasında insanların destek alması gerektiğini belirten Gülsüm Kartal, şu ifadeleri kullandı;
Asrın felaketi olarak adlandırılan, ülkemizde büyük yıkım yapan son depremlerden sonra bir çok sağlık sorunu da sağaltımı bekliyor. İhtiyaçlar piramidine göre can güvenliği, sığınma ihtiyacı, yemek, temiz su ihtiyacı öncelikli olarak önem taşıyor. Ancak tüm bunların yanı sıra ruh sağlığı ve kalanların hayatına devam edebilmesi için gerekli desteklerin verilmesi de çok önemli.
“Temiz suya, ısınmaya, güvenli barınmaya ihtiyaç var”
Bir çok uzman ,deprem sonrası yaşanan çadır kentlerde toplu olarak yaşanan diğer yerlerde oluşan oluşacak olan sağlık sorunlarına dikkat çekiyor.Temiz suya, ısınmaya, güvenli barınmaya ihtiyaç var. Oluşabilecek salgınlara karşı dikkatli olunmalı, bit uyuz salgınından tutunda üst solunum yolları, gastroenterit dediğimiz ishal salgınlarına ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek kolera vb salgınlar için gerekli önlemler alınmalı. Yine enkazlardan sağ çıkabilen canlarımızın da birçoğunun önemli sağlık problemleri devam ediyor. Ezilmeye bağlı crush sendromu, böbrek fonksiyonlarının bozulması, yine ezilme, sıkışma ve hareketsizliğe bağlı dolaşım bozuklukları depremzedeler için önemli sağlık sorunları olarak karşımıza çıkıyor.
“Psikososyal ve ruhsal desteğe ihtiyaç var”
Tüm bu acı tablonun yanı sıra en son düşünülen ruh sağlığı sorunları da aslında çok önemli. Psikososyal destek dediğimiz, devletin, kurumların ve kişi bazında da bizim yapabileceğimiz ve bu bölgedeki insanlara verilebilecek destekler çok önemli. Örneğin, çocuklar en kırılgan grup daha farklı desteklere ihtiyaçları var. Refakatsiz çocuklar hepimizin yüreğini acıtıyor, enkazdan çıkabilen, yakınlarını kaybeden, depremi en şiddetli haliyle yaşayan çocuklarımızın ihtiyaçları çok daha farklı. Yakınlarını kaybeden insanlar, deprem bölgesinden uzak olduğu halde bu travmatik olayların insan olmanın gereği nedeniyle travmasını ve üzüntüsünü yaşayan tüm insanlar için de çeşitli yoğunluklarda psikososyal ve ruhsal desteğe ihtiyaç var.
“Akut stres bozukluğu tüm depremzedelerde, yakınlarında mevcut”
Şu an da akut bir durumda olduğumuz için, akut stres bozukluğu tüm depremzedelerde, yakınlarında mevcut. Uyuyamama, tekrar deprem olacak korkusu, hatta yakınlarını kaybedenlerde neden ben yaşıyorum diye suçluluk duygusu bile görülüyor. Yeni başlayan panik ataklar, başka bir ruhsal sorunu ya da zaten depresyonda olan kişiler için de tablolar daha ağır. Tüm ülke olarak yastayız
Ancak, ortalama 1 ay kadar sonra post travmatik stres bozukluğu dediğimiz ve insanları daha çok zorlayacak olan bir durumla karşı karşıya kalacağız. Akut dönemi atlattıktan sonra, post travmatik stres bozukluğu tedavisi daha zor ve daha acı verici bir belirtiler bütünü olarak karşımıza çıkacak.
Akut dönemde özellikle ölüm tehlikesi, vücut bütünlüğünü bozan kazalar, yakınlarını tanıdıklarını kaybetme, travmatik olayın içinde olma kişide birçok reaksiyona neden olur. Tehlikeden kaçmaya çalışma, donakalma, tüm vücutta hissizleşme, tüm vücudun uyuşması gibi belirtiler görülebilir. Deprem, sel, ve yangın gibi doğal afetler, işkence, savaş, şiddete uğrama gibi insan kaynaklı travmalar, kazalar, ciddi ve ölümcül hastalıklar, ya da beklenmedik ölümler gibi travmatik olayları yaşayan, gören veya öğrenen bireylerin travma sonrası stres bozukluğu geliştirmesi mümkündür.
“Semptomlar zamanla farklılık gösterebilir”
Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri genellikle birkaç farklı tipe ayrılır: Yeniden yaşama, yani hatırlama, kaçınma, aşırı uyarılma, yani düşünme ve ruh halindeki olumsuz değişiklikler ile fiziksel ve duygusal tepkilerde gözlemlenen değişiklikler. Belirti ve semptomlar zamanla farklılık gösterebilir ya da kişiden kişiye göre değişebilir.
Yeniden yaşama, yani hatırlamanın semptomları arasında travmatik olay hakkında üzücü rüyalar veya kabuslar, travmatik olayı bireye hatırlatan herhangi bir şeye karşı hissedilen şiddetli duygusal sıkıntı veya gösterilen fiziksel tepkiler, travmatik olayın tekrar oluyormuş gibi yeniden yaşamak veya travmatik olayın tekrarlayan, istenmeyen üzücü anıları bulunmaktadır.
ALINTI KAYNAK: https://www.ensonhaber.com/saglik/deprem-travmasinin-yol-actigi-post-travmatik-stres-bozuklugu