Bir süre önce Avrupalı uçak üreticisi Airbus’tan teslim alınan 329 koltuk kapasiteli A350-900 tipi uçak, THY Teknik AŞ’nin Atatürk Havalimanı’ndaki hangarında özel olarak boyanarak şirketin filosuna alındı. “Tek Yürek” adı verilen filodaki 400’üncü uçağın ilk seferi, depremzede çocuklar ve aileleri için organize edildi.

Depremzede çocuklar ve aileleri, uçuş öncesinde THY’nin İstanbul Havalimanı İç Hatlar Gidiş Terminali’ndeki CIP Salonunda ağırlandı.

Uçağın önünde toplu fotoğraf çekilmesinin ardından depremzede çocuklar ve aileleri kabine alındı.

Uçak havalandıktan sonra, çocuklar için hazırlatılan özel menüler, THY yöneticileri tarafından ikram edildi. Uçuş esnasında pilotlar geçiş güzergahları konusunda misafirleri bilgilendirdi. Çocuklar, pilotlar Sedat Ağraz ve Mert Dağoğlu’nu kokpitte ziyaret ederek bilgi aldı.

Uçuşta yapılan anonsta, şu ifadelere yer verildi:

“Uçağımızın ilk uçuşunu sizlerle gerçekleştiriyor olmamız bu uçuşu daha da anlamlı kılıyor. Ülkece tek yürek olduğumuz bu günün anısına 400. uçağımızı dayanışmanın, birlik olmanın sembolü olarak ‘Tek Yürek’ ismiyle filomuza katıyoruz. Yaşadığımız zor günleri sevgi, empati ve dayanışma ile atlatacağız. Bayrak taşıyıcı olarak yaralarımızı hep birlikte sarmak için tüm imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. Bir olmanın gücüyle bayrağımızı göklerde dalgalandırdığımız nice umutlu uçuşlarda buluşacağız. Hep beraber, tek yürek.”

“BU BENİM İLK UÇUŞUM”

Gaziantep’ten gelen Hiranur Ergül, uçağın kokpitinde yaptığı anonsta, etkinliği düzenleyen herkese teşekkür ederek, “Çok mutluyum ve çok heyecanlıyım. Bu benim ilk uçuşum. Devletimize teşekkür ediyorum. Herkesten Allah razı olsun.” dedi.

Uçuşun bitişinden kısa bir süre önce kokpitten yapılan anonsta, “Bugün 400. uçağımızın ilk seferinde tek yürek olarak birlikte olduk. ülkemizin bayrak taşıyıcı havayolu olmanın sorumluluğu ile her koşulda milletimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Hayalleri dünyalar kadar geniş olan sevgili çocuklarımız ilerleyen zamanda sizleri de Türk Hava Yolları’nın bir parçası görmekten mutluluk duyacağız. Sevinçlerin paylaşıldığı daha mutlu uçuşlarda buluşmak üzere. Hepinize iyi günler diliyorum. Allah’a emanet olun.” ifadeleri kullanıldı.

“BU KADAR HÜZNÜN ARDINDAN BU UÇUŞ İYİ GELDİ”

Depremzede Ayten Dirikli, uçuştan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu kadar hüznün ardından bu uçuş iyi geldi. Zaten kötü ve zor durumdaydık. Biraz daha rahatladım.” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraşlı depremzede çocuklardan 6. sınıf öğrencisi Kemal Yılmaz, ilk defa uçağa bindiğini söyledi. Yılmaz, “Çok heyecanlıyım, çok mutluyum. Herkese teşekkür ederim. Bilgisayar mühendisi olmak istiyorum. Kendi şirketimi kurup yöneticilik yapmak istiyorum.” diye konuştu.

Malatya’dan gelen 12 yaşındaki Mehmet Salih Kösem, “Deprem çok kötü bir andı. Annem ayağından ameliyatlı olduğu için onun yanına gittim. En üst kattaydık, onu indirmek çok zor oldu.” dedi.

Kösem, uçuşun kendileri için moral kaynağı olduğunu dile getirerek, uçağı çok beğendiğini ifade etti.

“7’DEN 77’YE HERKES BİZİ ÇOK GÜZEL KARŞILADI”

Mehmet Salih Kösem’in annesi Hatice Kaya da İstanbul’a geldikten sonra daha iyi olduklarını, daha güvende hissettiklerin dile getirdi.

Yerleştirildikleri yurtta her türlü ihtiyaçlarınının karşılandığını belirten Kaya, “İlk geldiğimde endişe vardı. Çocuğumla bilmediğim bir memlekete geldik. Acaba nasıl insanlarla karşılaşacaktık? Bu nedenle korkuyorduk ama Allah’a hamdolsun 7’den 77’ye herkes bizi çok güzel karşıladı. Bir tafta, 10 gündür buradayız. Rahatsız olduğum için kahvaltım yatağıma geliyor. Bundan öte daha ne isteyebilirim. Böyle bir etkinlik düzenlenmesi beni çok mutlu etti. Çocuklar için çok güzel oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Kahramanmaraş Elbistan’tan gelen Fatmanur Yılmaz, uçağın kalkış anında sallantıdan dolayı biraz korktuğunu ancak daha sonra alıştığını söyleyerek, etkinliğin kendileri için güzel bir anı olduğu dile getirdi.

İzmir semalarına kadar gidip İstanbul Havalimanı’na geri dönerek yapılan sefere katılan küçük misafirlere günün anısına hediyeler verildi. Depremzede çocuklar ve aileleri daha sonra otobüslerle Sancaktepe’de kaldıkları yurda gönderildi.