Evler, sağlam bir temel sağlamak için sağlam kazıklar üzerine inşa edilmiştir. Bataklık bir zemin üzerine kurulan bir şehir olduğu için evler ahşap ahşap direklerin üzerine yapılmış. Zamanla bazı evler öne ya da doğru eğrilmeye başlamıştır. Evler ince ve uzun olduğu için eşya taşımak zor olduğu için birçok evin çatısında çıkıntı gibi bir yapı inşa edilmişti. Ayrıca bazıları büyük kütüklerle tutturulmuş çok sayıda eğik kanal evi görecek olsanız da, binaların çoğu yüzyıllardır oldukları yerdedir.

Bunlar birer kanca olup, aslında dekorasyon amaçlı değil; orada yaşayanların büyük, hacimli nesneleri yukarı çekmelerini sağlamak için yapılmıştır. Amsterdam’daki evlerin çoğunda dar, dik ve genellikle dolambaçlı merdivenler bulunur ve bu da büyük, büyük eşyaları yukarı taşımayı zorlaştırmaktaymış. Bu nedenle taşımayı kolaylaştırmak maksadıyla kullanılmaktaydı.

Pek çok insan, Amsterdam’daki birçok eski kanal evinin öne doğru eğildiği izlenimine kapılmış durumda. Gerçekte bu şekilde inşa edildiler, böylece her şeyi kanca ile pencereden içeri çekmeyi kolaylaştırmak için üçgen çatı caddenin üzerine doğru yapılmıştır. Bugünlerde, malzemeleri kaldırmak için bir şantiyede kullanacağınıza benzer eklektik vinçler gibi bu kancalar da vinç görevi icra etmektedir.

Tüm kanallar boyunca evlerin arka ucu, ara sıra halka açık olan güzel bakımlı bahçelere açılır. Büyük kanalların hemen dışında, şehre taze sebzeler sağlayan bir alan vardır.